21 Ocak 2013 Pazartesi

Kuran-ı Kerim, Alak Süresi (96) 5


İnsana bilmediğini öğretti

Bismillahirrahmanirrahim

عَلَّمَ الْإِنسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ

Allemel insâne mâ lem ya’lem.

Kuran-ı Kerim, Alak (96) 5



Kuran-ı Kerim, Alak Suresi 5. ayetini Seyyid Kutup önceki ayetlerle birlikte değerlendirmektedir. (1)

“Her iş, her davranış, her adım, her çalışma Allah'ın adı ile, O'nun adına yapılır. Allah'ın adı ile başlar, Allah'ın adı ile yürür, Allah'a yönelir ve sonuçta O'na varır. Allah'tır yaratan. O'dur öğreten. Doğuş ve başlangıç O'ndan dır. Öğretme O'ndan, bilgi O'ndandır. İnsan öğrenebildiğini öğrenir. Öğretebildiğini öğretir. Ama bütün bunların kaynağı yaratan ve öğreten yüce Allah'tır. "O insana bilmediğini öğretti."

Elmalılı Tefsirinde; Allah’ın (cc) insanda olmayan kuvvetleri, yetenekleri yaratarak çalışarak öğrenme potansiyeli yarattığından söz eder, ayrıca Ledünnî (Allah tarafından ihsan edilen) bir ilim vermesi açıklanır. (2)

Karakış tezinde; ayette sözü edilen insanın kim olduğu üzerinde çeşitli görüşlerin olduğunu belirtmiştir:

İlk meful olan "el-İnsan" ın kim olduğu hakkında çeşitli görüşler vardır.



“1- Adem (.a.s.) dır. Zira Allah O'na eşyanın bütün isimlerini öğretmiştir.

2- Resul Muhammed (s.a.v.) dır. Nitekim başka bir ayette kendisine “(Allah) sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir " buyrulmuştur.

3- Genel olarak tüm insanlığa şamildir. Ayette, Allah sizi analarınızın karnından çıkardığı zaman hiçbir şey bilmiyordunuz. buyrulmuştur.

Bu görüşler içinde üçüncü olarak zikredilen görüş tercihe en uygunudur. Kur'an ayetlerinde hususî hitap zikredilmediği müddetçe genele yönelmek. Kur'an'ın davetine daha uygundur,” (3)

Görüşlere görüş katmadan, herhangi bir görüşü tercih etmeden yazıyoruz: Allah, insan beynine öğrenme program yüklemiştir. Bu programı kullanmasını bilenler öğrenir. Bunun için eğitim çalışmalarında “öğrenmenin öğrenilmesi” konuları ele alınmaktadır. Beş duyu organları, diğer organlarımız da örnek olarak verilebilir. Allah insanı harika bir biçimde yarattı.

Eğitim çalışmalarında yaygın olarak kullanılan ‘öğrenmeyi öğretmek’ kavramını Mustafa islamoğlu’nun bir yazısında da okuduğum için bu ayetle ilişkilendirdim.



“Oku ki Rabbin sonsuz cömertlik sahibidir: O ki öğrenme araçlarını öğretti, O ki insana bilmediğini öğretti.”

Eşyaya isim koymak, öğrenmeyi öğrenmek ve hatta öğretmek, hepsi ruhu menfuh'un içinde üflenen irade ve akıl sayesindeydi.” (4)

Mustafa İslamoğlu’nun başka bir yazısındaki görüşü de yazılmaya değer: "Vahyin hakikatın en büyük öğreticisi olduğunu öğrendi. Özetle insanın bilmediği, cevap bulamadığı şeylerin cevabının Allah’ta olduğunu, Onun vahyinde olduğunu öğrendi.” (5)

Özetle, müfessirler Allah’ın insanın bilmediğini vahyettiğini, insanı öğrenme potansiyeli ile donattığını yazmışlardır.


Allah’ın yardımıyla yöntemine uygun olarak ve şartları oluşturarak çalışan insanın anlayamayacağı, öğrenemeyeceği, yapamayacağı bir şey yoktur.



Sabahattin Gencal, Başiskele-Kocaeli, 21. 01. 2013



---------------------





Kuran-ı Kerim, Alak Süresi (96) 4


O’dur kalemle öğreten!
 
Bismillahirrahmanirrahim

الَّذِي عَلَّمَ بِالْقَلَمِ

Ellezî alleme bil kalem(kalemi).

Kuran-ı Kerim, Alak (96) 4


Kuran-ı Kerim, Alak 4. Ayetinde, en genel anlamda yazının önemi üzerinde durulmaktadır.


Ömer Nasuhi Bilmen Kur’an-ı Kerim Tefsirinde;

Evet.. O Hikmet Sahibi Yaratıcıdır (ki: O) Kerem Sahibi Mâbud’dur ki: Nice hakikatleri kullarına (kalem ile öğretmiştir.) İnsanlar arasında ilim ve bilginin yayılmasına öyle uyuşmuş, hayattan nasipsiz bir âleti mükemmel vasıtası kılmıştır.”(1) denilmektedir.

Mecit Karakış tezinde “Allah-u Teala ilk üç ayette kendisi için iki vasıf zikretmiştir. Bunlar, “İnsanı Alak’tan yaratmak” ve “Kalemle Öğretmek”tir. 

Alakadan yaratmak ile kalemle öğretmek arasındaki bağlantı şu şekildedir: Alaka, varlık aleminin en alt kademesinde bulunan bir nesne, ilim ise, mertebelerin en yükseğidir. Sanki Allah’u Teala şöyle demektedir:

“Sen, mertebelerin en düşüğü (alaka)’dan en kıymetli mertebeye (ilim)’e yükselmiş bulunuyorsun. Bütün bu işleri yapan zat ibadete en layık olanıdır.”(2) demektedir.
 
Karakış, adı geçen tezinde bazı müfessirlerin kaleme başka anlamlar yüklediğinden de söz etmektedir; örneğin mahlukatın kaderini yazan kalem, Vahyi yazan kalemle ilgili görüşler sıralanmaktadır.

Islamiyet.gen.tr’de de benzer ifadeler var; ancak kısım kısım anlamına da işaret edilmektedir.

“Şöyle ki, Kalemle öğretendir.

Kuranı, azar azar, kalem kalem, kısım kısım öğretendir.

Lif lif, ayrıntılarına kadar anlatandır.

Kalemle, yazarak, çizerek, not alarak, bağlantı kurarak, yaşama indirgeyerek, unutmamak için, Kuran ahlakından uzak düşmemek için çaba harcayanlara belletendir.

Yaşama kaydedenlere, hayata geçirenlere, ömürlerine nakşetmek isteyenlere öğretendir.

Hayatını, ahlakını Kuran yapandır.”(3)

İslam dini inancına göre, geçmiş ve gelecek tüm olaylar ve varlıklar Allah katında bulunan Levh-ı Mahfuz, meleklerin insanların amellerini yazması …vb. Görüşleri bir tarafa bırakarak başta da belirtildiği gibi bilgileri, düşünce ve duyguları saklama vasıtası olan yazının bilimsel gelişmelere katkısı yanında günlük yaşantıda da önemli olduğu söylenebilir.

İnsanların yapmayı düşündüklerini yani planlarını yazmaları, mevcut durumu tespit etmeleri, düşünce ve duygularını iletmeleri …vb. yazma faaliyetleri için Allah yazıyı mükemmel bir vasıta kılmıştır.

“Kalem ilmin sembolüdür. İşaret anlamıyla, gönderilecek vahiylerin kalemle yazılmasının, zapturapt altına alınmasının gereğine işaret eder. Zaten Peygamberimiz de her Âyeti kâtipler eliyle yazılı hale getirmiştir.

Kalem mecazî bir ifadedir. Kalem insanlığın gelişiminde ve yücelmesinde rol oynamış en önemli alettir. Kalem‘den amaç bilgidir, eğitimdir, okuldur, her türlü eğitim malzemesidir. Buradan, eğitimin tüm alt ve üst yapısının hazırlanması gereğini de anlamalıyız.

Kalem, mecaz olarak ele alınmaz ise, uydurma rivayetler ön plana çıkıverir, Arş’ın etrafına melekler oturtulur, önlerine hokkalar konur, peygamberimiz de miraçta kalemlerin gıcırtısını dinler ve gelir anlatır.”(4)

Mükemmel bir yazı vasıtası kalemin gereği gibi kullanılması gerekmektedir.

Sabahattin Gencal, Başiskele-Kocaeli, 16. 01. 2013





Kuran-ı Kerim, Alak Süresi (96) 3


Oku! Rabbin Ekrem'dir / en büyük cömertliğin sahibidir.

Bismillahirrahmanirrahim

اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ

Ikra’ ve rabbukel ekrem(ekremu).

Kuran-ı Kerim, Alak (96) 3

Kuran-ı Kerim, Alak Suresi’nin 3. Ayeti de Oku! ile başlamaktadır.(1) Kuran-ı Kerim, Alak Suresi’nin ilk 5 ayetinin peşpeşe geldiği düşünülürse oku! kelimesinin tekrar edildiği anlaşılır. Tekrar önemle vurgu yapıldığının belirtisidir. Kaldı ki Kuran-ı Kerimin bir çok ayetinde de oku kelimesi geçmektedir.

Elmalı’nın Kuran-ı Kerim Tefsirinde okuma yeteneğinin tekrar ile gelişeceği üzerinde durulmakta; ayrıca, daha sonraki ayetlerden hareketle tebliğ etmek üzere okumak gerektiği belirtilmektedir. (2)
Ömer Nasuhi Bilmen, Kuran-ı Kerim Tefsirinde “Sana vahyolunacak ilâhî âyetleri oku. (ve Rabbin sonsuz kerem sahibidir.) Mahlûkatını nice nîmetlerine nail kılmaktadır. Seni de peygamberlik şerefine Allah'ın âyetlerini okumak nîmetine nail buyuruyor.” (3) yazmaktadır.

Alak 3’de Allah’ın, cömertlik iddia edenlerden çok daha fazla cömertliğinden söz edilmektedir. Yani hem Allah’ın yüceliği tanıtılıp vurgulanmaktadır, hem de Cömert olan Allah’ın vereceği nimetle okuma işinin ve görevinin yapılabileceği vurgulanmaktadır.
 
Kuran-ı Kerim ilk ayetlerinde Oku! denmesinden, Oku kelimesinin hem vahyedilecek olanı hem de Allah’ın tüm ayetlerini yani tüm yaratılanın okunması, incelenmesi, karşılaştırılması, tefekkür edilmesi, fikir üretilmesi sonra anlaşılanın tebliğ edilmesi…vb. anlamlarını içermekte olduğu anlaşılır. Bediüzzaman’a göre beşerin bütün ilimleri Kuran-ı Kerim ve kainat kitabının hikmetlerini açmak ve anlamak içindir. (Bediüzzaman 20. Mektup)

Hz. Ebû Zer (ra)'den rivayete göre Rasûlullah (sav) kendisine:
 
- Ey Ebu Zer,"Kur'an'dan bir âyet öğrenmen senin için yüz rekat (nafile) namaz kılmandan daha hayırlıdır." Buyurdu. (4) Ayrıca "Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır." mealinde bir hadis var.(5) Okuma geniş anlamında düşünülürse okumanın belli metodlarla olmak şartiyle tefekkürü de içine aldığı da söylenebilir.
 
Kısaca okumanın ne kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır. Nitekim Prof. Yaşar Nuri Öztürk temel ibadetin genel anlamıyla okumak, özel anlamıyla Kur’an okumak olduğunu yazmaktadır. (6)
Okumak yazılı bir metni anlamını bilmeden tilavet etmek demek değildir. “Öyle ki bu okuma insanı, toplumu, dünyayı, yaşamı, geçmişi, geleceği, iyiyi, kötüyü, varlığı, oluşu, akışı içine alan ve varoluşun özünden gelen derin bir “sesleniş, çağrı ve dillendirme” şeklinde bir okuma olmalıdır.” (7)
Kuran-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde Kur’an’ın bilerek okunmasında işaretler vardır. (8)
“Kur’an’ı ancak, Kur’an’ın istediği gibi okumak ve dinlemekle, ona uyabilmemiz ve Kur’an’ın ilk ayetindeki ilk emrin / farzın gereğini yerine getirebilmemiz mümkün olabilecektir.” (9), (10), (11)

Kerem sahibi Yüce Rabbimizden bize de hakkıyla okuyabilme nimeti vermesini niyaz ederiz.

Sabahattin Gencal, Başiskele - Kocaeli, 12. 01. 2013

__________________




12 Ocak 2013 Cumartesi

Sabahattin Gencal'ın Yazıları

 


Sabahattin Gencal
(Emekli Öğretmen)
Temel Kavramlar
  1. Alışkanlık
  2. Yönetim
  3. Kültür
  4. Dua
  5. Duanın Gücü
  6. Dinlenmek
  7. Zaman
  8. Aile
  9. Yazmak
  10. Gündem
  11. Fazilet
  12. Söz
  13. Gazete
  14. Hak
  15. Ahlak
  16. Dostluk
  17. Konuşma
  18. Özgürlük
  19. Laiklik
  20. Oyun
  21. Yazmak
  22. Sanat
  23. Hukukun üstünlüğü
  24. Okumayı öğrenme
  25. Eğitim
  26. Çalışmak
İnsan üzerine denemeler
  1. İnsan niçin yaratıldı?
  2. Kul olmak nedir?
  3. İnsan nerden ve nasıl yaratıldı?
  4. İnsan kimin halifesidir?
  5. İnsanın cüzi iradesi varmı?
  6. İnsan diğer varlıklardan üstün müdür?
  7. Gelişmenin, olgunlaşmanın en önemli öğesi sabır mı?
  8. Aceleci olmamak
Fikir yazıları ve dini konulardaki yazılardan
  1. Dinimizi de mi bozmak istiyorlar?
  2. Aydınlanmalıyız, Aydınlanmalısınız, Aydınmalılar
Anılarımdan
  1. Dedem Aliosman Gencal
  2. Biri
  3. Helal sana şef
  4. Ah Muradiye
  5. Duygular harmanı
  6. Uğur Böceği
  7. Benim Mesleğim
  8. Kırık Kalem
  9. Dut Ağacım
  10. İçime sıcak bir damla düştü
  11. Öğretmenin fırça izleri

Atatürk ve Atatürkçülük üzerine
  1. Hep beraber yürüdük mü bu yolda
  2. Atatürk Yolu
  3. Atatürk Özel sayısını sunarken
  4. Atatürkçü düşüncenin bekçisi öğretmen
  5. Türkiye Atatürk'ün yörüngesindedir
  6. Ayadınları göreve çağırıyorum
  7. 19 Mayıs
Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı üzerine
  1. Mehmet Akif Ersoy'u tanımak
  2. Akifin eğitim anlayışı ve şahsiyeti
  3. Akif'in ithafları
  4. Kurtuluş tablosu
  5. İstiklal Marşı
  6. Türkün hürriyetine dokunulamaz
  7. Mehmet Akif'i anlamaya çalışacağız
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri
  1. Duyuru
  2. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerini tanıma
  3. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri nevi şahsına...
  4. Kendini bilen Rabbini bilir
  5. İbrahim Hakkı Hazretleri Övünç kaynağıdır
  6. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin portresi
  7. Allah'ı tanımak için
  8. Beden yapısı ile kişilik arasında bir ilişki var mı?
  9. Marifetnameyi karşılaştırmalı olarak okumalıyız
  10. E.İ. Hakkı Hz. Kanatlar sahibi bir gönül adamıdır
  11. E.İ. Hakkı Hz. büyük bir öğretmendir
  12. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri
Yunus Emrem
Yunus Emre
  1. Yunus Emre'nin evrenselliği tescil edilmiştir
  2. Yunus Emreyi anlamak kolay değil
  3. Yunus Emrenin yaşadığı coğrafya ve etkilendiği ortam incelenmeli
  4. Yunus Emre'nin yanlış tanıtılmasının önüne geçilmelidir
  5. Dünyaya geliş amacı nedir?
  6. İlmin amacı nedir?
  7. Yöntemimiz nasıl olmalıdır?
  8. Sözün önemi
  9. Yunus Emre'nin şiirleri
Yunus Emre'nin şiirlerinde işlenen konular
  1. Yunus Emre'de insan sevgisi
  2. Yunus Emre'nin şiirlerinde ölüm
  3. Yunus Emre'de ahlak anlayışı
  4. Biçim bakımından Yunus Emre'nin şiirleri
Özet
Yunus Emre'nin çeşmesinden içelim mi?
Yaşıyor muyum Ben?

Altını çizdiğim cümleler
  1. Osman Çelik'ten
  2. Günay ve Horata'dan
  3. Sabahat Emir'den
  4. Halil Aktüccar'dan
  5. Sabahattin Eyüboğlu'ndan
  6. Sevgi ve Ayvaz Gökdemir'den
  7. Ahmet Kabaklı'dan
  8. M. Necati Bursalı'dan
  9. Yunus Emre Sempozyumundan
  10. Prof. Dr. İskender Pala'dan

Tanıtım, sunuş, önsöz vb. yazılar
  1. Hz. Mevlana
  2. Yahya Kemal
  3. Rauf Denktaş
  4. Fuat Gencal
  5. Ahmet Gencal
  6. Süleyman Pekin
  7. Doğal Hayat
  8. Doğal hayat mutluluktur
  9. Geleneksel sanatlar
  10. Öykü
Kategorisiz yazılar
  1. Günlük hayatın tozunu silmek
  2. Ezan çiçeği
  3. Değişik bir yazı
  4. Zamanımızı değerlendirelim
  5. Ansızın gelebilirim
  6. Emekli öğretmenden öğretmen oğluna mektup
Mürekkep Lekeleri
  1. Kalemle dimağın tutulması
  2. Şiir
  3. Aklımla yüreğim
  4. Su gibi
  5. Tutkularım
  6. (A+A)' şiir mi?
  7. Tutsak
  8. Yanılt beni
  9. Yeşilcedir anlamsızlığım
  10. ?
  11. Meçhul durak
  12. İnsanın sırrı
  13. Canlılar düşündürmeli
  14. Dört element
  15. Huzur
  16. O
  17. Varalım
  18. Çağdaş bunalım
  19. İşlemeğe geldim
  20. Veysel
  21. Uygarlaşmak çabasındayız
  22. Yücel 1
  23. Yücel 2
  24. Yücel 3
  25. Ufkunu aştık
  26. Yetişmelisin
  27. Yunus Emrem
  28. Kalkınan Güzel yurdum
  29. Anıt Öğretmen
  30. İkinci Zil de çaldı Hocam
  31. Devrimler
  32. Yara
  33. Barış
  34. Öğün, güven, çalış
  35. İlk karne
  36. Kırmızı Kurdele
  37. Öğretmenimiz
  38. Biz ayrılamayız
  39. Yetişmek istiyoruz
  40. Dedeciğimiz
  41. Atalarımızın mirası
  42. Nuruşum
Sabahattin Gencal'ın diğer bloglardaki yazılarından
  1. Milliyet Blog'daki yazıları
  2. Blokçu'daki dörtlükler

11 Ocak 2013 Cuma

Kuran-ı Kerim, Alak Süresi (96) 2

 

"İnsanı, embriyodan / ilişip yapışan bir sudan / sevgi ve ilgiden / husûmetten yarattı."


Bismillahirrahmanirrahim
 

خَلَقَ الْإِنسَانَ مِنْ عَلَقٍ


 
Halakal insâne min alak(alakın).

Kuran-ı Kerim, Alak (96) 2



Allah, Alak suresi 1. ayetinde oku, çağır, davet et diyor. Ardından 2. ayette insanın yaratılışı konu ediniyor.(1)

Alak 2. ayeti ile ilgili Tefsirleri (2), (3), (4) incelediğimizde anlarız ki bu ayette insanın ilişkiden, embriyodan yaratıldığını ve gelişme aşamalarını düşünmesi ve Allah’ın kudretini kavraması istenmektedir.

Kuran-ı Kerimin bir çok ayetinde bu yaratılış konusu anlatılmaktadır. Açık deyişle İnsanın nasıl yaratıldığı (5), ne amaçla yaratıldığı (6) üzerinde durulmakta, Allah’ın yaratıcılığıyla ilgili örnekler verilmektedir.(7)
Prof. Dr. Asaf Ataseven’in “K. Kerim'e Göre İnsanın Yaratılışı” başlıklı makalesi ayrıca belirtilmeye değer. Ataseven, anne karnındaki teşekkülü, Kur'an-ı Kerim'in ele alışı, ilim adamlarını hayret ve hayranlığa sevk edecek derecede, bu günkü ilmî tesbitlerle aynen uyuşmakta olduğunu yazmaktadır. (8)






Özetle insanın kendini ve evreni tanıması, yaratılanlarla ilgili kanunları bulması, Allah’ın ilminin sonsuzluğunu anlaması gerekir. Başka deyişle insanın kendini, evreni ve Allahı tanıması gerektiği emredilmiştir. (9), (10)

Sabahattin Gencal, BaşiskeleKocaeli, 10. 01. 2013

-------------

Kuran-ı Kerim, Alak Süresi (96) 1



Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!

 
 
 
 
 
 


Bismillahirrahmanirrahim
 

اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ

 
Ikra’bismi rabbikellezî halak (halaka).

Kuran-ı Kerim, Alak (96) 1



Kuran-ı Kerim’in, iniş sırasına göre ilk ayeti Alak (96) süresinin ilk ayeti Oku ile başlamaktadır:
Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!” (1) (2)

Kuran-ı Kerimi nasıl okumamız gerektiği bir çok ayette de geçmektedir. (3) Bu öğütlere uygun olarak Şeytandan Allah’a sığınarak, Besmeleyle (4), acele etmeden, özenle ve düşüne düşüne okumaya başlıyoruz.

Kuran-ı Kerimde geçen “Allah yaratandır” sözünün örneklerine (5) göz gezdiriyoruz. Bu arada Esmaül Hüsna’yı (6) da hatırlamış oluyoruz.

Kuran-ı Kerime Besmeleyle başladığımız gibi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) hadisine uyarak her işe, basma kalıp değil bilinçli olarak Besmele ile başlayacağız.

Alak (96)1. ayetinde vurgulanan en geniş anlamıyla okumaktır. Açık deyişle, okumak metinleri olduğu kadar tüm görünenleri algılamak, anlamak, düşünmek, inceliklerine varmak ve karşılaştırabilmektir.
Okumayla elde edileni paylaşma, tebliği etme de bir görevdir ki bu “Yaratan Rabinin adıyla, çağır /davet et!” (7) Ayetinden de anlaşılmaktadır. Allah tarafından vahyedilenin ve yaratılanların anlaşılması, duyurulması istenmektedir.
«İkra’ sûresi» de denilen ve Mekke-i Mükerreme’deki Hira Mağarası’nda Miladi 610’da nazil olan Alak (96) 1. Ayetinin tefsirlerinin okunmasında yarar görülmektedir. (8), (9), (10), (11)

Sabahattin Gencal, Başiskele-Kocaeli, 07. 01. 1013
---------------------
11.Kuran.diyanet.gov.tr/

Ayrıca bakınız.
******************************************
******************************************